Liderlik Zor Bir Zanaattır / 22.08.2010

Tek başına hiç bir deÄŸer üretmemiz mümkün deÄŸil.

Bir muhasebecinin  veya bir pazarlamacının uzmanlığı tek başına bir deÄŸer ifade etmez.

Biz ancak baÅŸkalarıyla iÅŸ bölümü ve iÅŸ birliÄŸi yaparsak üretken olabiliriz.  Aksi takdirde sahip olduÄŸumuz yetkinlikler atıl bir güç olarak kalır.

Åžirketler, tek baÅŸlarına herhangi bir “deÄŸer” üretemeyecek insanların, bir araya gelerek “deÄŸer” yaratmalarını saÄŸlayan yerlerdir.

Åžirketler ayrıca insanların teker teker çalıştıklarında katiyen elde edemeyecekleri sonuçları, iÅŸ birliÄŸi yaparak gerçekleÅŸtirebildikleri yerlerdir.  Sinerji yaratırlar. Bu sinerji sayesinde, herkesin teker teker ürettiÄŸi deÄŸerden daha fazla bir deÄŸer üretilmesi mümkün olur.

Åžirketlerin varoluÅŸ nedeni hem deÄŸer hem sinerji yaratmaktır.

Åžirket, bir isim (marka) altında bir araya gelmiÅŸ, farkı yetkinlikleri olan insanların, kendi güçlü yönlerini iÅŸe katıp, ortak amaca ulaÅŸmak için çalıştıkları yerlerdir.  Bu nedenle ÅŸirketlerin temel amacı sonuç almaktır. Performanstır.

Üretmek, verimli olmak ÅŸirketin kutsal konusudur. Olmak zorundadır.

Bir liderin birinci görevi, çalışanların tümünün kendilerini iÅŸe vererek, iÅŸbirliÄŸi içinde üretken ve verimli olmalarını saÄŸlamaktır.

Liderin sorumluluÄŸu, bu üretken ortamın devamlılığını, sürekliliÄŸini temin etmektir. Ekonomik deÄŸer üreten iÅŸyerini yarınlara taşımaktır, mümkünse büyüterek, verimliliÄŸini artırarak.

Ä°ÅŸ yapmak, birilerinin bir ÅŸeyleri, kendi ölçütlerine göre yapıyor olması deÄŸildir. Aksine, farklı disiplin ve deneyimlerden gelen bir çok kiÅŸinin, farklı süreçleri kapsayan bir çok departmanın iÅŸbirliÄŸi yapmasını gerektirir.

Bugün birçok iÅŸletme Robert S. Kaplan ve David P. Norton‘un, 1992 yılında geliÅŸtirdikleri “Balance Score Card” (BSC) modelini kullanıyor.

BSC uygulamanın nasıl yapılacağını “tarif” etmiyor, ama bir uygulama modeli olarak
• Stratejileri netleÅŸtirmek ve odaklamak,
• Åžirket içinde yaymak (strategic allignment),
• Kurumsal ve kiÅŸisel hedefleri iliÅŸkilendirmek,
• Uzun dönem hedeflerle ve bütçeyle stratejileri iliÅŸkilendirmek,
• Periyodik olarak performans ve strateji deÄŸerlendirmeleri yapmak,
amacıyla kullanılıyor.

Stratejilerin hayata geçirilmesi için BSC gibi baÅŸka modeller de mevcut. ÖrneÄŸin Japonların sürekli iyileÅŸtirmeye ve “iÅŸ mükemmelliÄŸine” giden yol olarak benimsedikleri “yalın üretim ve yönetim” yöntemi bunlardan biridir.  Ancak tek başına ne BSC ne de baÅŸka bir model, stratejilerin uygulanmasını garanti etmez; çünkü iÅŸlerin yapılmasını saÄŸlayacak olan sadece bu yöntemler deÄŸil; lider, çalışanlar, kurumsal kültür ve süreçlerdir.

1-Bir lider sonuç almak istiyorsa öncelikle, iÅŸlerin ayrıntısına vakıf olmalıdır. Ancak bu ÅŸekilde hangi iÅŸin, kim tarafından, ne zaman, nasıl ve neden yapıldığını anlayabilir ve bir sorun çıktığı zaman  çözüm üretebilir.

2- Ä°ÅŸler ancak doÄŸru süreçler halinde modellenirse, (neyin, hangi sırayla, nasıl, ne zaman yapılacağı belirlenirse) bir sonuç elde edilebilir; aksi takdirde uygulama kiÅŸilerin “iyi niyetine” teslim olur.

3- Liderin geliÅŸtirdiÄŸi bir stratejin ya da aldığı bir kararın uygulamada nasıl çalışacağını ve engelleri öngörebilmesi gerekir. Süreçlerin ayrıntısını bilmek demek, uygulama adımlarını senkronize edebilmek demektir. Stratejinin hayata geçmesi, doÄŸru kiÅŸilere doÄŸru sorumlulukları vermekle mümkün olur.

4- Bir lider eÄŸer kendisini iÅŸlerin dışında tutarsa, odasından çıkmadan, sadece kendisine sunulan raporlar ve bilgilerle ÅŸirketi yönetmeye kalkarsa, baÅŸkalarının “kuklası” haline gelir. Çünkü çok doÄŸal olarak üst-düzeye sunulan birçok bilgi ve raporları hazırlayan kiÅŸilerin kiÅŸisel bakış açıları, algılamaları, sınırlamaları, gündemleri ve niyetleri bu bilgi ve verileri yönlendir. ÇoÄŸu zaman sunulan bilgilerle gerçekte yapılan iÅŸler arasında daÄŸlar kadar fark olur. Uygulamanın dışında duran bir liderin bu farkı algılayabilmesi mümkün deÄŸildir.

5- Etkili bir lider olabilmek için görünür olmanın gereÄŸi açıktır. Ancak bu, ÅŸirketin içinde dolaÅŸmak anlamına gelmez. Zaten iÅŸlere hâkim olmayan bir liderin, ortalarda dolaÅŸmasından daha itici bir ÅŸey olamaz. Mesele ortada dolaÅŸmak deÄŸil iÅŸlerin nasıl yürüdüÄŸünü bilip, doÄŸru yerde ve zamanda çalışanlala yol gösterebilmektir.

6-Liderin koyduÄŸu hedeflerin sayısının az ve gerçekçi olması gerekir. 10 tane hedef koyan bir lider, yeniden durup düÅŸünmelidir; çünkü bu lider hedef ve önceliÄŸin ne demek olduÄŸunu bilmiyor demektir. Ä°ÅŸletmenin gerçeÄŸini bilen bir lider ancak az sayıda hedef üzerinde yoÄŸunlaÅŸmanın mümkün olabileceÄŸini iyi bilir.

7- Bir liderin sadeleÅŸtirmeyi bilmesi gerekir. Hedeflerini, düÅŸünce ve deÄŸerlerini yalın bir ÅŸekilde iletebilmesi uygulamanın (icraatın) baÅŸarısı için hayatîdir. Uygulamaya hâkim olan liderler, konuları nasıl basitleÅŸtirebileceklerini de iyi bilirler. Liderin söylemi asla soyut olmamalıdır. (Liderlik Dili, Öykü Dilidir)

8- Bir kararın neden uygulanmadığının onlarca sebebi olabilir. Ancak bunların en başında insanlarla ilgili sebepler gelir. Ä°ster yetkinliÄŸe iliÅŸkin ister organizasyonel isterse motivasyonla ilgili sorunlar olsun, eÄŸer insanlarla ilgili sebepler etkin bir ÅŸekilde çözülmezse uygulamada baÅŸarı saÄŸlamak mümkün deÄŸildir.

9-Uygulamada baÅŸarılı olmanın önemli bir yapıtaşı da çalışanlara yetki ve sorumluluk vermektir. Ancak aynı oranda da bu kiÅŸileri sonuçlardan sorumlu tutmak (accountability) ve performanslarını deÄŸerlendirmek gerekir (evaluation).

10-Çalışanları hedef, strateji ve kararların bir parçası yapmak gerekir. Onları sadece “söyleneni yapan” kiÅŸiler olarak görmek deÄŸil karar sürecine dahil etmek gerekir.

11-Liderin yönettiÄŸi insanlara geri bildirimde bulunması gerekir. Bu bilgilendirmeler, liderin iÅŸin üzerinde olduÄŸunun bir göstergesidir. EÄŸer lider uygulamadan uzaklaşırsa çalışanlar yaptıklarının önemsenmediÄŸini düÅŸünürler ve uygulamanın kalitesi düÅŸer.

 

 

12-EÄŸer ÅŸirket içindeki iletiÅŸim, korku/suçlama yerine “deÄŸerler” üzerine kuruluysa her seviyede hem karar almak hem de uygulama yapmak konusunda herkesin ustalaÅŸacağı bir ortam yaratmak mümkün olur. Çalışanların tümü, birlikte öÄŸrenen, “ortak akıl” geliÅŸtiren bir seviyeye yükselebilir.

13-Åžirket kültürünün ve psikolojik faktörlerin uygulamayı nasıl etkilediÄŸini liderin fark ediyor olması gerekir. “Korku Kültürü” insanların inisiyatif almasına engel olabilir. Liderin görevi ÅŸirketin nabzını tutmak ve sistemin ihtiyacı olan enerjiyi ve heyecanı saÄŸlamaktır. Ancak icraata (uygulamaya) yakın duran bir lider bu görevi hakkıyla yapabilir.

14- Çalışanları yetkilendirmek ve onlara giriÅŸimcilik ruhunu aşılamak uygulama kalitesini artırır. Böyle bir ortamda çalışanlar daha fazla zevk alırlar, daha çok sorumluluk üstlenirler ve gönüllü olarak hesap vermek isterler. Çalışanların yaptıkları iÅŸten anlam bulmalarının yolu budur.

Buraya kadar anlattıklarım ders kitaplarında, makalelerde, web sitelerinde yazan genel bilgiler. Ben ÅŸahsen bunların doÄŸruluÄŸuna, geçerliliÄŸine inanıyorum. Fakat gelin görün ki, danışmanlık yaptığım ÅŸirketlerde karşıma öyle konular, öyle olaylar çıkıyor ki yukarıda anlattığim bilgiler yetersiz kalıyor.

Sahip olduÄŸumuz bilgi hayatın karmaşık durumlarına çözüm getirmeyebiliyor.

Aslında bu durumu yadırgamamak gerekir; çünkü yönetim veya pazarlama teorisi dediÄŸimiz ÅŸey, bizden önce baÅŸarılı/baÅŸarısız ÅŸirketlerin deneyimlerinin genellemesinden ibaret bir bilgi birikimi deÄŸil midir?

Yazılan bütün iÅŸ ve pazarlama kitapları “vaka çalışmalarıyla” (business case) dolu deÄŸil midir?

Bu “vakalar” bizden önce baÅŸka ÅŸirketlerin yaÅŸadıkları deneyimlerden bizim kendimize doÄŸru yollar seçmemize rehberlik etmezler mi?

O halde, bugün karşılaÅŸtığımız bazı sorunlara bizden önce yaÅŸanmış deneyimlerin (teori) çare olmaması doÄŸal deÄŸil mi? DeÄŸiÅŸiminin hızlandığı dönemlerde bir kuÅŸak, daha önce hiç kimsenin karşılaÅŸmadığı sorunları çözme görevini üsteleniyor. Farkında olsak da olmasak da biz de böyle bir kuÅŸaÄŸa aitiz.

Liderin sorumluluÄŸu- bütün yukarıda anlatılanları yapmanın yanısıra- zamanın kendisinden talep ettiÄŸi çözümleri üretmektir.  Kendisinden önce yaratılmış ortak akıl bazı durumlarda çözüm üretmeye yetmeyebilir. Böyle durumlarda kendi aklıyla, cesaretiyle, öngörüsüyle çare üretmek liderin sorumluluÄŸundadır. BaÅŸka kimin olabilir ki?

DeÄŸiÅŸen zaman yeni sorunları beraberinde getirir. Özellikle içinde yaÅŸadığımız ekonomik kriz zamanlarında olduÄŸu gibi, deÄŸiÅŸim hızlanır ve daha önce hiç kimsenin karşılaÅŸmadığı durumlar ortaya çıkar. Bu durumlar karşısında henüz teori oluÅŸmamıştır; ama hayat liderden çözüm ve performans bekler.

Liderlik bazen, daha önce kimsenin gitmediÄŸi yoldan gitmeyi gerektirir. Bugün ismini tarihe yazdırmış bütün baÅŸarılı liderler kendilerinden önce hiç kimsenin yapmadığını yapmış olan insanlardır.

Aslında her liderin yolculuÄŸunda kendine özgü yollar mutlaka vardır. Her liderin önüne daha önce kimsenin karşılaÅŸmamış olduÄŸu zorluklar çıkar. Bunları kendisinden baÅŸka kimsenin çözüm bulması mümkün deÄŸildir. Böyle zamanlarda ne kitaplar iÅŸe yarar ne de baÅŸkalarının biriktirdiÄŸi deneyimler.

Liderler, sadece insanların deÄŸer yarattıkları yerleri yöneten kaptanlar deÄŸil aynı zamanda bu insanların deÄŸer yaratmalarına devam edebilecekleri yeni yollar bulan öncülerdir de.

Liderlik zor bir zanaattır.

Bu konuyla ilgili aÅŸağıdaki kitapları öneririm:

David Norton, Robert Kaplan, Execution Premium, HBS, 2008
David Norton, Robert Kaplan, “The Strategy-Focused Organization”, HBS, 2000
Robert Kaplan, David Norton, “The Balanced Scorecard, Translating Strategy Into Action”, HBS, 1996. ( Balanced Scorecard, Sistem Yayıncılık, 1999)
Jeffrey k. Liker Michael Hoseus, The Toyota Way, McGrawHill, 2003
Jeffrey k. Liker Michael Hoseus, The Toyota Culture: The Heart and Soul of the Toyota Way, Mc Graw Hill, 2008
Lary Bossidy, Ram Chan, “Execution: The Discipline of Getting Things Done”, Crown Business, 2002. (Mediacat Execution: Ä°ÅŸ yaptırabilme Disiplini, 2007)

1. Execution Premium Webpage :

http://hbp.harvardbusiness.org/ep/index.html
http://reg.accelacomm.com/servlet/Frs.FrsGetContent?id=50014190

2. David Norton, Robert Kaplan, Using the Balanced Scorecard as a Strategic Management System, HBR :

http://harvardbusiness.org/product/using-the-balanced-scorecard-as-a-strategic-management-system/an/R0707M-PDF-ENG

3. David Norton, Robert Kaplan, Having Trouble with Your Strategy? Then Map It :

http://harvardbusiness.org/product/having-trouble-with-your-strategy-then-map-it/an/R00509-PDF-ENG

4. Stanfard Advanced Project Management: leadership for strategic execution programme :

http://apm.stanford.edu/courses/leadershipForStrategicExecution.htm

5. Robert S. Kaplan and David P. Norton, The Office of Strategy Management, HBR, 2005 :

http://harvardbusiness.org/product/the-office-of-strategy-management/an/R0510D-PDF-ENG

6. Oracle the challenge of strategic allienment white paper :

http://www.oracle.com/solutions/business_intelligence/docs/challenge-strategic-alignment-whitepaper.pdf

7. Robert A. Burgelman, Philip Meza “Mark Hurd at HP: Driving Strategic Execution” – case study :

http://harvardbusiness.org/product/mark-hurd-at-hp-driving-strategic-execution/an/SM160-PDF-ENG

8. Execution is the key :

http://www.whartonsp.com/articles/article.asp?p=360437

Kaynak: Temel Aksoy – www.temelaksoy.com

Bu Bilgi 8519 Kez Okundu